MALATYA'NIN İNCİSİ DARENDE
Darende, şehrin ve Doğu Bölgesinin batısında, yukarı Fırat havzasındaki kervanların geçtiği ticaret yolu güzergahı üzerinde bulunan Tohma vadisi içinde yer alıyor. Aynı zamanda Malatya'nın en büyük ilçesi olma özelliğini taşıyan bu ilçe; yalçın kayalıkların haşmetli görünüşü, vadilerin ince kıvrımlarıyla buluştukça bir tabiat harikası görünümü arz ediyor.
Tarihi ipek yolunun üzerinde bir ilim ve kültür şehri olan Darende, Doğu Anadolu Bölgesinin cazibe merkezi, Malatya’nın giriş kapısı konumundaki bir ilçedir. Köklü tarihi, eşsiz doğal güzellikleri ve zengin kültür yapısıyla önemli bu yerleşim yerinde güzellikler iç içe bulunmaktadır.Malatya-Ankara-İstanbul karayolu üzerinde kurulu ilçenin doğusunda Hekimhan, güneyinde Akçadağ, Elbistan, kuzeybatısında Gürün, kuzeyinde Kuluncak ve Kangal ilçeleri yer alıyor. Yüzölçümü 1540 kilometrekare olan Darende’nin denizden yüksekliği ise 1006 metre.7000 yıllık tarihi olan Darende, Hititlerden kalma bir yerleşim merkezi. Önce Asurlular, ardından Persler daha sonra Roma İmparatorluğu yönetimine geçen bu belde, nihayet Ömer devrinde Müslümanlar tarafından fethedilip İslamiyetle şereflenmiştir. Osmanlı yönetimine katılması ise, 1517 yılına, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferine rastlar. 1934 yılına kadar Sivas' a bağlı bir ilçe iken, hem yakınlığı, hem de iklim ve coğrafik benzerliği nedeniyle Malatya' ya bağlanmıştır. Her dönemdeki popülerliğini Cumhuriyet döneminde de sürdürmüş olan, İlçede, Balaban, Aşağıulupınar, Yenice, Ayvalı, Ilıca ve Ağılbaşı beldeleri bulunup, 44 tane de köyü mevcuttur.Geçmişte Timelkia, Tiranda, Tiryandafil, Derindere isimleriyle anılmış bu şirin ilçemiz daha sonraları da Darende ismi ile gönüllere ve tarihe adını yazdırmıştır. İlçe yüzyıllar boyunca bir kültür ve ticaret merkezi olmuş, stratejik özelliğini her zaman korumuştur. İlçenin sembollerinden Zengibar adıyla anılan Darende kalesi bu özelliğin en köklü şahitlerindendir. Özellikle Osmanlı döneminde yetiştirdiği paşalar, devlet adamları ve alimleriyle ünlenen Darende, bu özelliğini Cumhuriyet döneminde de korumuş, ülkemizin önemli karar mekanizmalarında görev alan devlet ve ilim adamları çıkarmıştır
Tarihi ipek yolunun üzerinde bir ilim ve kültür şehri olan Darende, Doğu Anadolu Bölgesinin cazibe merkezi, Malatya’nın giriş kapısı konumundaki bir ilçedir. Köklü tarihi, eşsiz doğal güzellikleri ve zengin kültür yapısıyla önemli bu yerleşim yerinde güzellikler iç içe bulunmaktadır.Malatya-Ankara-İstanbul karayolu üzerinde kurulu ilçenin doğusunda Hekimhan, güneyinde Akçadağ, Elbistan, kuzeybatısında Gürün, kuzeyinde Kuluncak ve Kangal ilçeleri yer alıyor. Yüzölçümü 1540 kilometrekare olan Darende’nin denizden yüksekliği ise 1006 metre.7000 yıllık tarihi olan Darende, Hititlerden kalma bir yerleşim merkezi. Önce Asurlular, ardından Persler daha sonra Roma İmparatorluğu yönetimine geçen bu belde, nihayet Ömer devrinde Müslümanlar tarafından fethedilip İslamiyetle şereflenmiştir. Osmanlı yönetimine katılması ise, 1517 yılına, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferine rastlar. 1934 yılına kadar Sivas' a bağlı bir ilçe iken, hem yakınlığı, hem de iklim ve coğrafik benzerliği nedeniyle Malatya' ya bağlanmıştır. Her dönemdeki popülerliğini Cumhuriyet döneminde de sürdürmüş olan, İlçede, Balaban, Aşağıulupınar, Yenice, Ayvalı, Ilıca ve Ağılbaşı beldeleri bulunup, 44 tane de köyü mevcuttur.Geçmişte Timelkia, Tiranda, Tiryandafil, Derindere isimleriyle anılmış bu şirin ilçemiz daha sonraları da Darende ismi ile gönüllere ve tarihe adını yazdırmıştır. İlçe yüzyıllar boyunca bir kültür ve ticaret merkezi olmuş, stratejik özelliğini her zaman korumuştur. İlçenin sembollerinden Zengibar adıyla anılan Darende kalesi bu özelliğin en köklü şahitlerindendir. Özellikle Osmanlı döneminde yetiştirdiği paşalar, devlet adamları ve alimleriyle ünlenen Darende, bu özelliğini Cumhuriyet döneminde de korumuş, ülkemizin önemli karar mekanizmalarında görev alan devlet ve ilim adamları çıkarmıştır
somuncu baba türbesi
Somuncu Baba türbesi, Malatya iline bağlı olan Darende ilçesinde yer almaktadır. Somuncu Baba türbesi tam olarak Hıdırlık Zaviye Mahallesinde bulunan Tohma Çayının hemen yakınında yapılmış Şeyh Hamid-i Veli Zaviyesi’nin hemen yakınlarında bulunmaktadır. Gerçek adı Şeyh Hamid-i Veli ama halk arasında Somuncu Baba olarak bilinmektedir. 1331 yılında doğduğu bilinmektedir. Doğum yeri ise; Kayseri ilinin Akçakaya ilçesidir.
Bazı kaynaklara göre; Somuncu Baba’nın Horasanlı oluğu iddaa edilmektedir. Somuncu Baba eğitimi ilk önce babası olan Musa Efendi’den almıştır. Daha sonra Şam’a gitmiş orada bulunan Bayezidiyye Dergahı’nda eğitimine devam etmiştir. Şam’daki eğitiminden sonra da Tebriz etrafındaki Hoy kasabasında yaşayan Şeyh Hacı Alaeddin Erdebili’nin öğrenci olarak eğitimini devam ettirmiştir. Halkı bilgilendirme görevini alarak Bursa’ya yerleşmiştir.
Bursa’da bulunan çilehanenin yakınlarında açtığı fırın sayesinde bölgede tanınmış ve sevilen bir kişi olmuştur. Açtığı fırında ürettiği ekmeklerin bereketinden dolayı halk tarafından Somuncu Baba ismi layık görülmüştür. Somuncu Baba ismini de buradan almıştır. Bunlardan sonra eğitim gördüğü Şam’da bir süre kalmış ve daha sonra Darende’ye gelerek buraya yerleşmiştir. Somuncu Baba, son olarak geldiği ve yaşadığı yer olan Darende’de bu dünyadan ayrılmıştır. 1412 yılında aramızdan ayrılan Somuncu Baba, kendi adını taşıyan Somuncu Baba Camisinin ve Somuncu Baba Zaviyesinin yanında yer alan Somuncu Baba Türbesine gömülmüştür. Somuncu Baba’nın gömüldüğü yer olan ve kendi adını taşıyan türbesi, kesme taş ve moloz taşlardan inşaa edilmiştir. Somuncu Baba türbesi kare biçiminde yapılmıştır. Türbenin üzeri kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Somuncu Baba Türbesinin içerisi kasnakta bulunan pencereler sayesinde aydınlatılmıştır. Türbede ayrıca Şeyh Hamid-i Veli ile oğlu Halil Tayyibi de yatmaktadır. Türbede yer alan sandukalar ceviz işlemeciliği ile yapılmıştır. Ceviz işlemeciliği ile yapılan sandukaların üzerlerinde kubbe bulunmaktadır. Bunların dışında Somuncu Baba Türbesinin hemen önünde Şeyh Hamid-i Veli’nin müritlerinin de mezarları da yer almaktadır.
Bazı kaynaklara göre; Somuncu Baba’nın Horasanlı oluğu iddaa edilmektedir. Somuncu Baba eğitimi ilk önce babası olan Musa Efendi’den almıştır. Daha sonra Şam’a gitmiş orada bulunan Bayezidiyye Dergahı’nda eğitimine devam etmiştir. Şam’daki eğitiminden sonra da Tebriz etrafındaki Hoy kasabasında yaşayan Şeyh Hacı Alaeddin Erdebili’nin öğrenci olarak eğitimini devam ettirmiştir. Halkı bilgilendirme görevini alarak Bursa’ya yerleşmiştir.
Bursa’da bulunan çilehanenin yakınlarında açtığı fırın sayesinde bölgede tanınmış ve sevilen bir kişi olmuştur. Açtığı fırında ürettiği ekmeklerin bereketinden dolayı halk tarafından Somuncu Baba ismi layık görülmüştür. Somuncu Baba ismini de buradan almıştır. Bunlardan sonra eğitim gördüğü Şam’da bir süre kalmış ve daha sonra Darende’ye gelerek buraya yerleşmiştir. Somuncu Baba, son olarak geldiği ve yaşadığı yer olan Darende’de bu dünyadan ayrılmıştır. 1412 yılında aramızdan ayrılan Somuncu Baba, kendi adını taşıyan Somuncu Baba Camisinin ve Somuncu Baba Zaviyesinin yanında yer alan Somuncu Baba Türbesine gömülmüştür. Somuncu Baba’nın gömüldüğü yer olan ve kendi adını taşıyan türbesi, kesme taş ve moloz taşlardan inşaa edilmiştir. Somuncu Baba türbesi kare biçiminde yapılmıştır. Türbenin üzeri kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Somuncu Baba Türbesinin içerisi kasnakta bulunan pencereler sayesinde aydınlatılmıştır. Türbede ayrıca Şeyh Hamid-i Veli ile oğlu Halil Tayyibi de yatmaktadır. Türbede yer alan sandukalar ceviz işlemeciliği ile yapılmıştır. Ceviz işlemeciliği ile yapılan sandukaların üzerlerinde kubbe bulunmaktadır. Bunların dışında Somuncu Baba Türbesinin hemen önünde Şeyh Hamid-i Veli’nin müritlerinin de mezarları da yer almaktadır.